EĞİTİM SENDİKALARI TABANIN SESLERİNE DİKKAT Eğitim sendikaları diyorum çünkü; eğitimin paydaşlarının iş ve işlemlerini hak ve hukuklarını korumak ve kollamakla yükümlü örgütlerdir eğitim sendikaları.

‘‘Sendika, çalışanların ortak hak ve çıkarlarını korumak, sorunlarını çözmek için kurulmuş ekonomik öğeler taşıyan, devlet, siyasi parti ve iktidar örgütlenmelerinden bağımsız örgütlerdir.’’

Milli Eğitim Bakanlığı çalışanları olarak oturup hiç düşünmedik. Büyük bir çoğunluğumuz bir sendikaya üyeyiz, o sendika olmuş bu sendika olmuş fark etmez. Dost hatırına burada bulunmuyoruz. Bizler yukarıda tarifi yapılmış tanımdan yola çıkarsak. Çalışanlarının ortak hak ve çıkarlarını korumak, sorunlarını çözmek için kurulmuş ekonomik öğeler taşıyan, devlet, siyasi parti ve iktidar örgütlenmelerden bağımsız bir durumdan bahsediliyor. Ben de bir sendikaya üyesiydim. Üyesinin derdi ile dertlenmeyen ve onların hakkını aramayan sadece belirli gurup ve sosyal olaylar üzerinde duran bir sendikada durmanın ne anlamı var diye sormadan duramıyorum ve sendikalı olmanın anlamsızlaştığına inanıyorum. Hak gaspları ve haksızlıklar sendikalar üstü bir olaydır.Tüm Eğitim Sendikalarının haksızlıklara hayır diyebilmesi çok önemlidir.Tabanının sesini dinlemeyen tüm sendikalara sesleniyorum tabanınızın sesini duyunuz.Tabandan gelen sessiz çığlıklara kulağınızı tıkamayınız.Sizlerin görevi kanunla tanımlanmış olsa da asli göreviniz eğitim çalışanlarının ve eğitimle ilgili her konuda görüş ve düşünlerinizi beyan etmek ve uygulamak için çaba sarf etmektir. Sizler asli görevlerinizi yapmadığınız sürece demokratik toplumun özelliği olan hak aramanın şahıslar bazında yapılacağı ve haksızlıklar-hak gaspların önüne geçilemeyeceği aşikardır.Sizler görevlerinizi yapınız ki bizler de burada huşu içinde işlerimizi yapalım. Son günlerde bir çok site haber yapılmakta, ilgili yerlerle(sendika) de paylaştığım bir konu da neden hiçbir sendika çıkıp iki kelam etme zahmetinde bulunmaz(Türk Eğitim Sen Hariç 07.01.2014 tarih ve GMT.430.00/77 sayılı YENİDEN ATANMA KONULU).Olumlu ya da olumsuz fark etmez sizlerin görevi tabanın sesini dinleyip çözüm bulmak çözümler üretmektir.

Yöneticiliğe Yeniden Atanma konusunda bir çok eğitimci bir açıklama bekliyor Ne Milli Eğitim Bakanlığı ne de yetkili sendikalardan en ufak bir açıklama yok.Bu zalimliktir bu zulümdür.Bu kadar çalışan, eğitimci bu kadarında hak etmiyor neden kaldırıldı diyor yeniden atanma, sebebini dahi bilmediği bir konuda sessiz çığlıklar feryatlar koparılıyor.Ve ne bir açıklama nede bir bilgi paylaşımı.Sadece bildikleri taslak metinde ve daha önceki yönetmelikte var olan bir maddenin neden gasp edildiği ve birde Müsteşar beyin Sivas’ta kesin olmayan bir habere göre yaptığı açıklama ; yöneticileri gençleştirmek için kaldırılışmış bir maddeymiş.Ne kadar doğru bilemeyiz haberlerden okuduğumuz kadarı ile öyle.Zaten yeniden atanma bekleyen arkadaşların birçoğu sınavla atanmış genç dinamik ve tecrübeli arkadaşlar.Yeniden atanma mağdurları olarak kimseden torpil istenmiyor sadece bir açıklama bir neden ve çözüm bekliyoruz.Haklı gerekçelerle ayrılmak zorunda kaldıkları yöneticilik görevine geri dönmenin umudu ile guruplar kuruluyor haberler yapılıyor,imza kampanyası başlatılıyor ve forum siteleri üzerinden tartışıyorlar.Umarım sendikalar üyelerinin yani tabanının sesini duyar ve bir an önce bir çalışma başlatır.Buradan Yeniden Atanma Mağdurları Adına Bakanlık ve Eğitim Sendikaları Yetkililerine Sesleniyorum Eğitimciler Mutsuz ve Umutsuz…

Yönetici Atama yönetmeliği eksik çıkardığı yeniden atanma maddesine rağmen Türkiye geneli tüm atamaları bitirdi ve buna rağmen iller bazında çok ciddi yönetici açıkları bulunmakta ve bir çok okul vekaletlerle yönetilmektedir.



Yeniden atanma maddesinin yönetmeliğe eklenmeme sebebini aylardır kendimize soruyoruz ve bir cevap bulamıyoruz. Sosyal medya üzerinden Sayın Yusuf Tekin beyde sorduk ama maalesef cevap alamadık. Tabi bu konuda çok çeşitli rivayetler söylenmekte ve yazılmakta biz bunlara kulak asmayarak, umutlarımızı tüketmeyerek Sayın Yusuf Tekin beyefendin bu konuda çok yanlış bilgilendirildiği kanısındayız. Yeniden atanma mağdurlarının haklı gerekçelerini yanlış bir şekilde kendilerine çarpıtılarak anlatıldığı kanısındayız. Yoksa Sayın Yusuf TEKİN beyefendi şimdiye kadar hiçbir konuda olumsuz bir tablo çizmediği, her zaman eğitimcilerin ve çalışanların yanında olduğunu ve olacağı kanısındayız.Sayın Tekin’i bu konuda kimler yanlış bilgilendirdi ve yönlendirdi bizler bilemeyiz umarım Sayın Tekin bizlerin haklı gerekçelerinin farkına varır ve yapılan yanlıştan bir an önce vazgeçer.